9 Ocak 2023 - Pazartesi
Kızlar Kahvesi
  • Anne ve Çocuk
  • Aşk ve Cinsellik
  • Hamilelik
  • Magazin
  • Moda
  • Sağlık
  • Yaşam
Sonuç Bulunamadı
Tüm Sonuçları Göster
Kizlar Kahvesi
Sonuç Bulunamadı
Tüm Sonuçları Göster

EV HEMODİYALİZİ YAPARAK AĞIR İŞLERDE RAHATÇA ÇALIŞAN BÖBREK HASTALARI VAR!

Yazan Kahveci
3 Ekim 2020
Kategori Sağlık
5 Dakika Okundu
395 4
0
549
PAYLAŞIM
2.5k
GÖRÜNTÜLEME
Facebook' ta PaylaşTwitter' da Paylaş
REKLAM

İleri dönem kronik böbrek hastalığını, böbreklerin süzme fonksiyonunun %90’dan fazlasının kalıcı olarak kaybı şeklinde tanımlayan Prof. Dr. Ercan Ok, bu durumda hastanın hayatını devam ettirebilmesi için böbrek nakli ya da diyaliz olmasının şart olduğunu ifade etti. Türkiye’de şu anda her 1000 kişiden birinin ileri dönem kronik böbrek hastalığı olduğunu belirten Prof. Dr. Ercan Ok, “80 bini aşkın ileri dönem böbrek hastalığı hastasının %75’i hemodiyalizle tedavi ediliyor. Son 5 yıla bakarak,
bu sayının her yıl %1,5-2 civarında arttığını söyleyebiliriz.” dedi.

Ev hemodiyalizinde Avrupa’da ikinci, dünyada beşinciyiz

Ülkemizde son 10 yılda pek çok hastanın evde hemodiyaliz yapmaya başladığına dikkat çeken Prof. Dr. Ercan Ok, “2020 Mart sonu itibarıyla ev hemodiyalizi yapmakta olan hasta sayısı 835’ti. Bu sayıyla Türkiye en çok sayıda hastaya ev hemodiyalizi hizmeti sunan ülkeler arasında Avrupa’da İngiltere’den sonra ikinci, dünyada ise ABD, İngiltere, Kanada ve Avustralya’dan sonra beşinci sırada. Ülkemizde şu anda ev hemodiyalizi hizmeti sunan diyaliz merkezi sayısı %10’lar düzeyinde, ancak hem kamuda hem özelde bu merkezlerin sayısı giderek artıyor. Hasta sayısı da buna paralel olarak yükseliyor.” diye konuştu.

İyi ve başarılı bir hemodiyaliz tedavisiyle, böbreğin kendisi kadar mükemmel olmasa da işlevini önemli ölçüde gerçekleştirdiğinin altını çizen Prof. Dr. Ercan Ok, hemodiyalizi ise şu şekilde anlattı: “Hemodiyaliz, hasta kanının yarı geçirgen bir membran aracılığıyla diyalizat adı verilen arıtılmış su ve vücuda gerekli bazı kimyasal maddeleri içeren bir sıvıyla temas ederek zararlı kimyasallardan
temizlenmesi işlemidir.”

Prof. Dr. Ercan Ok, ev hemodiyalizinin konvansiyonel diyalize göre avantajlarını şöyle sıraladı: “Haftada üç kez diyaliz merkezine gitmek zorunda olmak, hele uzak mesafeler söz konusuysa çok zor oluyor. Ev, merkeze göre daha konforlu; tedavi gece uyku sırasında kendi yatağında yatıyorken yapılıyorsa bu ekstra bir konfor yaratıyor. Evde diyaliz daha güvenli. Kalabalık servislerle, kalabalık merkezlere gidip orada diyaliz tedavisi görmeye kıyasla, evde diyaliz her tür enfeksiyon açısından çok daha güvenli. Merkez diyalizinde hastanın diyaliz günü ve saati sabit, hasta buna uymak zorunda. Ev diyalizinde, hasta ihtiyaç duyduğunda, haftada üç kez diyaliz yapmak şartıyla, diyaliz tedavisinin gününü ve saatini rahatça değiştirebilir. Bu hastaya yaşamını planlama olanağı verir. Tedaviyi evde
yapıyor olmak ailesiyle beraber geçireceği zamanı arttırır. Ev diyalizinin en büyük avantajı dört saat yerine sekiz saati bulan uzun diyaliz seanslarına olanak vermesi. Sekiz saatlik seanslarda tansiyon düşmesi ve kramp çok enderdir. Yüksek kan basıncı çoğu hastada ilaç kullanmadan normale gelmektedir. Sıvı fazlalığı, kalp yetmezliği pek görülmemektedir. Dört saat diyalizde perhiz ve fosfor
düşürücü ilaçlarla bir türlü düşürülemeyen fosfor, sekiz saatte rahatlıkla temizleniyor. Üstelik büyük çoğunluğunda fosfor ilaçları da kesiliyor, diyet de önemli oranda serbestleşiyor. Sıkı perhizlere gerek kalmıyor, hastaların iştahı artıyor.”

Koronavirüs sürecinde ev hemodiyalizi hastaları daha güvende!

Koronavirüs sürecinde ev hemodiyalizinin hastalar açısından avantajlarına değinen Prof. Dr. Ercan Ok şöyle devam etti: “Hem kalabalık ve kapalı ortamda bulunmaktan hem de bağışıklık sisteminin zayıflığı nedeniyle mevsimsel viral solunum yolu enfeksiyonları hemodiyaliz hastalarında genel topluma göre 4-
5 kat daha sık görülmekte ve daha ciddi seyredebilmektedir. Koronavirüs enfeksiyonu da diyaliz hastalarında genellikle daha ağır yaşanıyor. İngiltere’de 1.530 hastayı içeren bir çalışmada, koronavirüs enfeksiyonu sıklığı periton diyalizi ve ev hemodiyalizi hastalarında %5,6 iken, merkez hemodiyalizi hastalarında ise %21,5 olarak bildirildi. Ev diyalizi hastalarında koronavirüs enfeksiyonu riski merkez diyalizine göre %75 daha düşük. Çünkü ev diyalizi hastaları kalabalık merkezlere gitmemekte, tedavilerini evlerinde yapmakta ve dışarıdan kimseyle temas etmemekte.”

Evde hemodiyaliz yaparken bir seferde diyaliz süresinin daha uzun olmasının hastalar açısından önemini anlatan Prof. Dr. Ercan şöyle konuştu: “Kanın zararlı atık maddelerden (üre, kreatinin, fosfor, potasyum) temizlenmesi artıyor. Sürenin dört saatten sekiz saate çıkarılması o seansta vücuttan çekilecek sıvının daha yavaş bir hızla çekilmesini mümkün kılıyor, bu da seans sırasında tansiyon
düşmesini ve kramp olmasını engelliyor. Keza, sekiz saat diyalizde kandaki maddelerin düzeyi, vücut ortamındaki değişmeler de daha yavaş oluyor, yani daha sabit bir ortam sağlanmış oluyor. Çünkü seans sırası ve sonrası ortaya çıkan sorunların, örneğin seans sonrası halsizliğin altında yatan en önemli neden sürenin kısa olması, hızlı sıvı çekilmesi ve kanda-vücutta hızlı değişimlerin olması.”

Evde hemodiyaliz uygulamasının klinik sonuçlarının daha iyi olmasının yanı sıra, artmış yaşam kalitesi, esnek diyaliz planlaması, daha iyi iş yaşamı ve sosyal yaşam, daha gevşek diyet, özgüven artışı gibi ek yararları olduğunun da iyi bilinen bir gerçek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ercan Ok, “Finlandiya’da yapılan bir çalışmada ev hemodiyalizi yapan hastaların iş gücüne katılımı, böbrek nakli
olmuş hastalara benzer şekilde merkez hemodiyalizine göre iki kat daha fazla görülmüştür. Türkiye’de ev hemodiyalizi tedavisine başlamış hastalar arasında yapılan bir değerlendirmede aktif çalışan hasta oranı %48,4 olarak bulunmuştur.” dedi.

Ev hemodiyalizi yaparak İstanbul Maratonu’na katılan hastalar var

Haftada üç kez, dört saat diyaliz yetersiz kaldığı için, dünyadaki konvansiyonel hemodiyaliz hastalarının %60-90’ında vücutta sıvı fazlalığı ve tansiyon yüksekliği bulunmasından dolayı bu kişilerin kalp fonksiyonlarının bozulduğunu ifade eden Prof. Dr. Ercan Ok şöyle devam etti: “Başta sıvı fazlalığı, tansiyon problemleri, kalp fonksiyon bozuklukları olmak üzere, kansızlık, beslenme bozukluğu, kas-
sinir sorunları nedeniyle konvansiyonel diyaliz hastalarında fiziksel performans ciddi olarak azalıyor.

Sekiz saat diyalizle bu sorunların büyük çoğunluğu ortadan kalkıyor, hastaların performansında önemli artışlar yaşanıyor. Diyaliz seansı sonrası da halsizlik hemen hiç olmadığı için, gece uykuda diyaliz yapan bu hastalar sabah gayet dinç, enerjik olarak uyanıp güne başlıyor. Ev diyaliz hastalarının günlük hayat içinde bedensel aktiviteleri bariz artmakta, isteyenler düzenli spor yapmaya başlıyorlar.
Ağır işlerde çalışan hastalarımız olduğu gibi, çok enerji gerektiren spor yapan hastalarımız da var. Bir ev diyalizi hastamız 56 yaşında iken Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışları’na katıldı. Kırk kilometreye varan parkurlarda bisiklet yarışlarına katılan bir başka hastamız var, bir diğeri İstanbul Maratonu’na katılmıştı. Benim bilmediğim daha pek çoğu var.” dedi.

Etiketler: DiyalizHastaHemodiyalizMerkezTedavi

ilgili Yazılar

Bağırsak florasını doğal olarak iyileştirmek için 6 diyet ipucu
Sağlık

Bağırsak florasını doğal olarak iyileştirmek için 6 diyet ipucu

10 Ekim 2020
Kahvaltıda olmazsa olmaz 8 besin
Sağlık

Kahvaltıda olmazsa olmaz 8 besin

10 Ekim 2020
Tırnaklardaki renk ve şekil değişikliği hastalıkların habercisi olabilir
Sağlık

Tırnaklardaki renk ve şekil değişikliği hastalıkların habercisi olabilir

10 Ekim 2020
Alzheimer hastalığında artış yaşanıyor!
Sağlık

Alzheimer hastalığında artış yaşanıyor!

3 Ekim 2020
Hamilelikte fazla kilo, idrar kaçırmayı tetikliyor!
Sağlık

Hamilelikte fazla kilo, idrar kaçırmayı tetikliyor!

3 Ekim 2020
SAĞLIKLI DİYET İLE KALICI KİLO VERMENİN FORMÜLÜ
Sağlık

SAĞLIKLI DİYET İLE KALICI KİLO VERMENİN FORMÜLÜ

3 Ekim 2020

Çok Okunanlar

Soner Sarıkabadayı baba oldu
Magazin

Soner Sarıkabadayı baba oldu

2 sene önce
Düşük yapan Yasemin Özilhan olayın ardından ilk kez konuştu
Magazin

Düşük yapan Yasemin Özilhan olayın ardından ilk kez konuştu

2 sene önce
Enstrüman çalmak çocukların hafızasına ve yaratıcılığına katkı sağlıyor
Anne ve Çocuk

Enstrüman çalmak çocukların hafızasına ve yaratıcılığına katkı sağlıyor

2 sene önce
Beyazıt Öztürk’ten yeni proje müjdesi
Magazin

Beyazıt Öztürk’ten yeni proje müjdesi

2 sene önce
Bağırsak florasını doğal olarak iyileştirmek için 6 diyet ipucu
Sağlık

Bağırsak florasını doğal olarak iyileştirmek için 6 diyet ipucu

2 sene önce
Kızlar Kahvesi

Takip Et

SON YAZILAR

Soner Sarıkabadayı baba oldu

Soner Sarıkabadayı baba oldu

10 Ekim 2020
Düşük yapan Yasemin Özilhan olayın ardından ilk kez konuştu

Düşük yapan Yasemin Özilhan olayın ardından ilk kez konuştu

10 Ekim 2020

Kategoriler

  • Anne ve Çocuk
  • Aşk ve Cinsellik
  • Astroloji
  • Güzellik
  • Hamilelik
  • Magazin
  • Moda
  • Sağlık
  • Video
  • Yaşam

Etiketler

007 Aile alzheimer Aniston Bebek besin tüketimi Dans Defile Diyet düğün düşük Film gebelik hale soygazi hamilelik hamilelikte beslenme Hasta Hayat Jack James Bond kalıcı kaş kontür Lopez menopot menopoz Mesaj murat şar müzik Performans Rihanna Seboreik Dermatit Serisi soğuk lipoliz spotify Süreci Tema testosteron You Zaman zayıflama Çocuk östrojen İlişki Şarkı Şovu
Sonuç Bulunamadı
Tüm Sonuçları Göster
  • Anne ve Çocuk
  • Aşk ve Cinsellik
  • Hamilelik
  • Magazin
  • Moda
  • Sağlık
  • Yaşam

© 2023 JNews - Premium WordPress news & magazine theme by Jegtheme.

Hesabınıza giriş yapın

Şifreni mi Unuttun? Kayıt ol

Üyelik için formu doldurun

Tüm alanlar zorunludur Giriş

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Giriş
Bu web sitesi çerez kullanmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek, kullanılmakta olan çerezlere onay veriyorsunuz. Gizlilik ve Çerez Politikamızı ziyaret edin.
Sorgu sayısı : 136 | Açılış hızı : 1,681